Aile Hukuku

Aile hukuku, nişanlanmanın hükümleri, evliliğin koşulları ve hükümleri, boşanmanın koşulları, hükümleri ve sonuçları, aile konutu, mal rejimleri, ziynet eşyaları, maddi ve manevi tazminat, nafaka hükümleri, velayet, vesayet, kayyımlık ve soy bağı konularını kapsayan hukuk dalıdır.

Aile hukukunun kapsamına giren konulardan doğan uyuşmazlıklar ayrı dava türleri dahilinde çözüme kavuşturulabilir. Aile hukukuna dair bir kısım konular, uyuşmazlıklara dair yargılama yapılırken tedbiren geçici çözüme kavuşturulabilir. Örneğin boşanma davasında müşterek çocuğun velayeti, taraflardan birine boşanma davası devam ettiği sürece tedbiren verilebilir. Yine boşanma davası sırasında aile konutunun taraflardan hangisi tarafından kullanılacağı, aile konutunun tedibren taraflardan birine özgülenmesi ile geçici olarak çözüme kavuşturulabilir. Bunun dışında boşanma ile beklenen yararı zedelenecek tarafa, ekonomik durumu iyi olan tarafın ödediği nafaka, yargılama sırasında tedbir ile hüküm altına alınabilir.

AİLE HUKUKUNUN İÇERİSİNDE YER ALAN DAVA TÜRLERİ VE HUKUKİ YOLLAR

        Boşanma davaları

        Nafakaya ilişkin davalar (nafakanın artırılması, azaltılması veya kaldırılması)

        Velayet ilişkin hükümler

        Kişisel ilişki tesisi

        Maddi ve manevi tazminat davası

        Mal rejimlerinin tasfiyesinden doğan davalar

        Ziynet eşyalarının teslimine ilişkin davalar

Boşanma davaları, tarafların boşanmanın şartlarında anlaşmaları halinde anlaşmalı boşanma şeklinde yürütülebilir. Taraflar boşanmanın şartlarında anlaşamıyor veya taraflardan biri boşanmak istemiyor ise yargılama; çekişmeli boşanma davası şeklinde devam etmektedir.

Nafaka hükümleri, boşanma davası sonucunda verilen karar ile hüküm altına alınabilmekte ise de, yargılama aşamasında tedbiren de hüküm altına alınabilir. Boşanma ile mevcut ve beklenen yararı zedelenecek olan tarafa ekonomik durumu iyi olan tarafından ödenen nafaka yoksulluk nafakası olarak boşanma kararı ile birlikte hüküm altına alınabilir. Keza müşterek çocuklar için ödenen nafaka ise iştirak nafakası olarak karşımıza çıkmaktadır. Her iki nafakaya da tedbiren yargılama devam ettiği sırada hüküm verilebilir.

Velayet ve buna ilişkin davalar kamu düzeninden olduğu için, evlilik birliği devam ederken veya boşanma ile birlikte, tarafların iradesinden daha çok müşterek çocuk veya çocukların üstün yararı göz önüne alınarak tesis edilen bir kurum olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunun sonucu olarak, velayeti kendisinde olmayan ebeveyn ile müşterek çocuk arasında sağlanacak olan kişisel ilişki tesisi de müşterek çocuğun üstün yararı yani o çocuğun fiziksel, psikolojik, ekonomik ve sosyal gelişimi göz önüne alınarak hüküm altına alınmaktadır.

Aile hukuku kapsamında maddi ve manevi tazminat talebi, mal rejimlerinden doğan talepler ile ziynet eşyalarına ilişkin talepler, boşanma davaları ile birlikte görülebileceği gibi, boşanma davaları sona erdikten sonra ayrı bir dava ile de talep edilebilir.